Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçilerinin “Vergide Adalet İstiyoruz” eylemleri 34’üncü haftasında da devam ediyor. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) Antalya Şubesi Eş Başkanı Dr. Kaan Taşer konuya dair Karşıyaka Aile Sağlığı Merkezi’nde açıklamalarda bulundu.
SES Antalya Şubesi Eş Başkanı Dr. Kaan Taşer, “Vergide Adalet İstiyoruz” eylemlerinin 34’üncü haftasında konuya dair bugün (30 Ekim) açıklamalarda bulundu.

Taşer, açıklamanın şu ifadeleri verdi:
“Bugün 30 Ekim 2024 Çarşamba. 34 haftadır vergide adalet talebimiz için ses çıkarmaya devam ediyoruz. Sadece vergide adalet için değil sağlıkta çeteleşmeye, ticarileşmeye, sağlık çalışanına durmak bilmeyen şiddete ve bunu besleyen aile hekimliğinde eziyet yönetmeliği gibi baskıcı mevzuat ve uygulamalara karşı mücadele ediyoruz”
Yarın 2025 yılı bütçe teklifi TBMM’de görüşülmeye başlanılacağını belirten Taşer, “Ekonomist Prof. Dr. Aziz Çelik 2025 yılı bütçe teklifi için yayınladığı makalesinde: ‘Bütçe teklifine göre vergi gelirleri artışı beklentisi yüzde 46,5 olacağı öngörülürken, düşük harcama ifadeleriyle yüzde 46 büyüyen toplam kamu personelinin bütçedeki payı yüzde 29,7’den yüzde 26,5’a düşürülecek.’ İfadesiyle ücretli kesimin daha fazla gelir kaybına uğraması kaçınılmaz olacağı anlaşılıyor” dedi.
Taşer, ayrıca şunları söyledi:
“Çelik aynı makalede vergi adaletsizliği ile ilgili yorumunda ise: ’Vergi gelirlerinin bileşimine bakıldığında mal ve hizmet üzerinden alınan vergilerin giderek artarak toplam vergi gelirlerinin yüzde 70’ine yaklaştığı görülmektedir. Ülkemizde kurumlar vergisi gelirinin toplam vergi gelirleri içindeki payı yüzde 14-15 civarında, mülkiyet ve servet üzerindeki alınan vergilerin oranı ise toplam vergi gelirleri içinde yüzde 1 civarındadır. Türkiye’de en zengin yüzde 1’lik kesimin toplam servet içindeki payı yüzde 35-40 aralığındadır.’ Vergide ve gelirde adaletsizliğin yakıcılığına dikkat çekmiş, önümüzdeki yıl ücretli kesimin dehada fakirleşeceği öngörüsünde bulunmuştur. Dar gelirli yurttaşların ve asgari ücretle çalışanların ekonomik olarak daha kırılgan hale geldiği ve yaşam standartlarını ciddi ölçüde düştüğü belirtilerek, Temmuz’da asgari ücret artışından kaçınılması ve 2025’te öngörülen artışın gerçekleşen enflasyon yerine yüzde 25’lik beklenen enflasyon oranı baz alınarak belirlenmesi planının kaygı verici olduğu, asgari ücretlilerin alım gücünün korunmasının sosyal devletin bir gerekliliği olduğu’ uyarısı önemlidir ve dikkate alınmalıdır”
Taşer 29 Ekim günü Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine de değinerek yönetmeliğe karşı mücadele çağrısı yaparak, “Yönetmeliğin iptali için mücadele etmeye devam edeceğiz. Aile hekimliği eziyet yönetmeliğinin iptali için, Şiddetin bitmesi için, Halkımızın canı ve sağlığı için, çalışanların vergide ve gelirde adalet talebi için, mesleğimize ve emeğimize sahip çıkmak için mücadele etmeye çağırıyoruz” dedi.
Özel hastanelerde yaşanan bebek ölümlerine ‘Yeni doğançetesine’ de değinen Taşer şunları ifade etti:
“Son olarak sağlık alanında cirit atan çetelerin maddi menfaat için halkın sağlık hakkını, yaşam hakkını hiçe sayarak yaptıkları kötülüklerin hesabını sormaya, bu olayların takipçisi olmaya bu kötülerin unutturulmasına izin vermeyeceğiz. Bu çetelerin yaşam bulduğu sağlığın kar alanına dönüştürüldüğü sağlık sisteminin son bulması için mücadele edip, halkın sağlık ve yaşam hakkını ödünsüz savunacağız. Mesleğimize, mesleki değerlerimize, halkın sağlığı için verdiğimiz emeğe ve bu olaylarda mağdur olan toplam 3128 arkadaşlarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz. Türk-İş Konfederasyonu, vergi konusundaki çözüm önerilerini içeren raporunda: “Talebimiz, vergi tarifesinin yeniden değerleme oranında güncellenmesidir. Bundan sonrası için de tarifenin her yıl yeniden değerleme oranında arttırılmasıdır. Yeniden değerleme oranı ile vergi dilimleri arttırılsa dahi birinci dilimin, asgari ücretin 14 katından; ikinci dilimin, asgari ücretin 24 katından; üçüncü dilimin, asgari ücretin 53 katından, dördüncü dilimin ise asgari ücretin 250 katından az olmaması sağlanmalıdır.” Değerlendirmeleri ve taleplerini kamuoyu ile paylaşarak TBMM’nin yeni bütçe döneminde emekçi kesimlerden gelen vergide somut talepler önemsenmelidir.”
Açıklamanın sonunda Taşer şunları söyledi:
“Yüzde 35 vergi kesintisini kabul etmiyoruz. Adaletsiz vergi uygulamasına karşı her ay sabit kalmak koşuluyla en fazla yüzde 15 vergi talebimizi yarın TBMM de başlayacak bütçe görüşmelerinde dikkate alınmasını istiyoruz. Aile hekimliği çalışanları ve tüm sağlık çalışanları olarak 34 haftadır sürdürdüğümüz “Vergide Adalet İstiyoruz” eylemlerimizi taleplerimiz karşılanana dek her Çarşamba sürdüreceğiz. Gelirde ve vergide adalet sağlanması, toplumun sağlık ve yaşam hakkı, sağlık çalışanlarının hakları, sağlıkta çetelere ve baskıcı mevzuatlara karşı söz söylemeye mücadele etmeye devam edeceğiz. “






