Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkım kararına karşı, Müze Çalışma Grubu’nun çağrısıyla bugün (7 Temmuz) Antalya Arkeoloji Müzesi önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.
“Müze Çalışma Grubu” tarafından Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkım kararına karşı bugün saat 09.00’de Antalya Arkeoloji Müzesi önünde basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasına Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya Milletvekili Cavit Arı, CHP Muratpaşa İlçe Başkanı Avukat Can Okan Kıran, STK temsilcileri ve yurttaşlar katıldı.
Müze Çalışma Grubu adına Akdeniz Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Gül Işın basın açıklamasını okudu.
Antalya Arkeoloji Müzesi binasının yıkımını durdurmak için toplandıklarını söyleyen Işın, “Kültürel mirasımız olan bu değerli yapının yıkılmasını değil, korunarak restore edilmesini istiyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı 20 Mart 2025’te kapalı kapılar ardında müzenin yıkılacağını duyurdu. Gerekçe olarak binanın depreme dayanıksız olmasını ve artan depolama ihtiyacını gösterdiler. Ancak bu bina sıradan bir bina değildir. Bu yapı Türkiye’nin yarışma projesiyle inşa edilen bir müzesidir. Bu özelliği bile tek başına o da tarihi bir ve belgesel bir değer katmaktadır” dedi.
“YAŞAYAN SOSYAL KÜLTÜREL BİR MERKEZ OLARAK TASARLANMIŞTIR”
Binanın sadece Antalya için değil Türkiye’nin mimarlık kültürü içinde bir değere sahip olduğunu vurgulayan Işın, şunları söyledi:
“Müzemiz, Akdeniz ve organik mimari üsluplarının seçkin örneğidir. Geleneksel Akdeniz mimarisinin avlulu yapısını, doğal ışık ve havalandırma unsurlarını modern bir yorumla birleştirmiştir. Bu özgün nitelikleri sayesinde 1988 yılında Avrupa Konseyi’nden Yılın Müzesi ödülünü almıştır. O ödül bugün orada sergilenmektedir. Bu yapı sadece eserleri sergilendiği bir yer olarak tasarlanmamıştır. İçinde kütüphanesi, konferans salonu, bahçesiyle yaşayan sosyal kültürel bir merkez olarak tasarlanmıştır. Binanın kültürel bir varlık olarak korunması için Antalya Kültür Varlıkları Bölge Kurulu’na biz başvuruda bulunduk. Tescil edilmesini talep ettik. Ancak eski talebimiz reddedildi. Arkasından yüksek kurula başvurduk ama yüksek kurul henüz bir açıklama yapmadı. Ancak tüm bu süreç henüz daha devam ederken 5 Haziran’da müzenin taşıma ve yıkım ihalesinin yapıldığını duyduk”
“ANTALYA HALKININ MÜZESİNE SAHİP ÇIKARAK BU YIKIMI DURDURACAĞINA İNANIYORUZ”
Müzenin bugünden itibaren ziyarete kapatılacağını öğrendiklerini ifade eden Işın, son olarak şunları söyledi:
“Bugün ziyarete açık gibi görünüyor açıkçası. Belki tepkilerimiz bir nebze olsun durumun ilerleyişini durdurmaktadır. Yüksek kurulunda binanın kültürel değerini dikkate henüz daha almadığını yönünde ciddi endişeler yaratmıştır bizde. Şunları net bir şekilde söylemek istiyoruz. Bu durum kabul edilemez. Müze Çalışma Grubu olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’na sesleniyoruz. Yıkım kararını derhal erteleyin. Durdurun. Tüm uzmanların görüşlerini paylaşacağı bir çalıştay düzenleyin. Gelin ortak bir akılla hareket edelim. Antalya Arkeoloji Müzesi’ne artan depolama ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yıkarak değil, restore ederek koruyalım, nice yeni müzeler açalım. Antalya halkının müzesine sahip çıkarak bu yıkımı durduracağına inanıyoruz. “
“BURADA BİR TARİH YATIYOR VE BİZ BU TARİHE BU GEÇMİŞE HEP BİRLİKTE SAHİP ÇIKACAĞIZ”
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın müze binasının yıkılıp yeni bir bina yapılması için gizli bir çalışma yürüttüğünü ifade eden CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, şunları söyledi:
“Bazı binalar vardır ki bir kente kimlik kazandırır; bazıları ise bulundukları yere ayrıca değer ve anlam katar. Geçtiğimiz dönemde, hep birlikte Antalya Lisesi’ni korumak için verdiğimiz mücadele bunun en güzel örneklerinden biriydi. Bugün de hem Antalya’da hem de ülkemizin dört bir yanında, benzer şekilde değerli mekânları korumak için mücadele ediyoruz.”
Arı, devletin aldığı kararlar yurttaşlara zarar verecekse, bu kararlara ilk olarak yöneticilerin karşı çıkması gerektiğini belirterek, günümüzde ise iktidarın aldığı hatalı kararları yurttaşlarla birlikte durdurmaya çalıştıklarını ifade etti.
İktidardan; çocukları, doğayı, hayvanları korumaya çalıştıklarını ifade eden Arı, şu ifadeleri kullandı:
“Bugün de müzemizi kurtarmak için buradayız. Bakın bu müze bir tarihtir, bir geçmiştir. Bina olarak kendisi başlı başına bir değerdir. Bölgemize değer katmış, isim vermiş bir binadan bahsediyoruz. Buraya da buradaki duyguyu, buradaki geçmişi, tarihi yok ederek yeni bina yapma amacı taşıyan anlayışı reddediyoruz. Bu anlayışa karşıyız ve bu müddet sarılması için hep birlikte mücadele edeceğiz. Sayın bakanı gelsin burayı görsün. Öyle uzaktan bakanlık yapmayla bu işler olmaz. Yıkıp yenisini yapacağım demek de burayı kurtardın zannetmesin. Burada bir tarih yatıyor ve biz bu tarihe bu geçmişe hep birlikte sahip çıkacağız. Onun için buradayız.”
“177 MİLYON LİRA DEĞERİNDEKİ BİR YAPIYI YIKACAK KADAR ZENGİN BİR ÜLKE MİYİZ?”
Sabah saatlerinde Müze’ye sahip çıkmaya gelen herkese teşekkür eden İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Soner Akdoğan, şunları söyledi:
“Biz kendi meslek disiplinimiz açısından müzenin sadece deprem gerekçesiyle yıkılmasının doğru bulmadığımızı ifade ediyoruz. 2020 yılında bir deprem performans çalışması yapılmış burada. Bu raporla ilgili kamuya bilgilendirme yok. Bizim de bu raporun içeriğiyle ilgili bir bilgimiz yok. Ancak bir yapının depreme güvensiz olması onun yıkılacağı anlamına gelmez. Onun çeşitli yöntemleri vardır. Bu yapı depreme dirençte hale getirilebilir.”
Yapının güçlendirme çalışması yapılabileceği ve maliyetinin yüksek olmayacağını ifade eden Akdoğan, son olarak şunları söyledi:
“Bir de müzenin yanına ilave yapılmış üç katlı bir yapı var. Bu yapı da 2002 yılında yapılmış. 2000 yılı bizim için bir milattır. Biz bu yapının da durumunun ne olacağını bilmiyoruz. 2002 yılında yapılmış bir yapı var. Bu yapı yaklaşık 4 bin 500 metrekare büyüklüğünde. Bugün Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın açıklamış olduğu yaklaşık birim maliyetler üzerinden değerlendirdiğiniz zaman yaklaşık 177 milyon lira değerinde bir yapıdan bahsediyoruz. 2002 yapılmış ve 177 milyon lira değerindeki bir yapıyı yıkacak kadar zengin bir ülke miyiz? Biz bunu da değerlendirmemiz gerekir.”
