İSİG Meclisi raporuna göre 2025’in ilk 10 ayında bin 737 işçi hayatını kaybetti. Ekim ayında en az 169, Antalya’da ise üç işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi Ekim Ayı İş Cinayeti Raporu‘nu yayımladı. Rapora göre; Ekim ayında en az 169 işçi, iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.
Hayatını kaybeden işçilerin 166’sı sendika üyesi olmadığı açıklandı.
Böylece 2025’in ilk 10 ayında iş cinayeti sayısı bin 737 ulaştı. Ocak 180, Şubat 128, Mart 158, Nisan 156, Mayıs 178, Haziran 161, Temmuz 207, Ağustos 192, Eylül 208, Ekim 169 işçi çalışken yaşamını yitirdi.
Rapora göre; Ekim ayında Türkiye’nin 54 farklı şehrinde iş cinayetleri meydana geldiği tespit edildi. Ayrıca, kısa vadeli çalışmak üzere yurtdışına giden ya da Türkiye menşeili şirketlerde çalışan işçiler arasında da ölüm vakaları rapor edildi.
En fazla işçi ölümü İstanbul’da yaşandı; 19 işçi hayatını kaybetti. 10 ölüm Mersin’de; dokuz ölüm Ankara’da; yedi ölüm Bursa’da; altışar ölüm Antalya’da ise üç işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.
Ekim ayında en az sekiz çocuk işçi, iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Bu çocukların altısı işçi ikisi çiftçi işkollarında çalışıyordu. Aynı dönemde, iş cinayetlerinde ölenlerin 12’si kadın işçiydi. beşi tarım, biri gıda, biri tekstil, biri büro, biri ticaret, biri metal, biri sağlık ve biri genel işler işkollarında çalıştığı açıklandı..
Ayrıca, az yedi göçmen işçi (üçü Suriyeli, biri Azerbaycanlı, biri Mısırlı, biri Türkmenistanlı, biri Ukraynalı) hayatını kaybetti. Göçmen işçilerin ikisi tarım, ikisi inşaat, ikisi tersane ve biri metal işkollarında çalıştığı duyuruldu.
EN FAZLA CAN KAYBI TARIM VE İNŞAAT SEKTÖRLERİNDE
Verilerine göre, 17 farklı işkolunda toplam 169 emekçi hayatını kaybetti.
En fazla ölüm, tarım ve orman işkolunda gerçekleşti. Bu alanda 46 emekçi (22 işçi ve 24 çiftçi) yaşamını yitirdi. İnşaat ve yol işkolu ise 43 işçi ölümüyle ikinci sırada yer aldı.
Taşımacılık sektöründe 25 işçi, metal işkolunda 10 işçi, ticaret, büro, eğitim ve sinema işkolunda ise 8 işçi hayatını kaybetti.
Belediye ve genel işler alanında 7, gemi, tersane, deniz ve liman sektöründe 5, konaklama ve eğlence işkolunda 4, çimento, toprak ve cam işkolunda 3, sağlık ve sosyal hizmetler alanında 3, gıda ve şeker işkolunda 2, madencilikte 2, petro-kimya ve lastik sektöründe 2, ağaç ve kağıt işkolunda 2, enerji alanında 2 işçi yaşamını yitirdi.
Tekstil ve deri sektöründe 1 işçi ölürken, işkolu belirlenemeyen 4 emekçi de yaşamını kaybetti.
EN ÇOK ÖLÜM EZİLME, GÖÇÜK VE YÜKSEKTEN DÜŞME
İşçi ölümlerinin nedenlerine bakıldığında, en fazla can kaybı göçük sonucu yaşandı.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin verilerine göre, 39 işçi göçük nedeniyle hayatını kaybetti. Trafik ve servis kazaları sonucu 34 işçi, yüksekten düşme sonucu ise 29 işçi yaşamını yitirdi.
Bunun yanı sıra kalp krizi ve beyin kanaması nedeniyle 28 işçi, zehirlenme ve boğulma nedeniyle yedi işçi, patlama ve yanma sonucu beş işçi, şiddet olayları nedeniyle beş işçi, elektrik çarpması sonucu dört işçi, nesne çarpması veya düşmesi sonucu dört işçi, intihar sonucu dört işçi, kesilme ve kopma nedeniyle ise bir işçi yaşamını yitirdi.
Ayrıca dokuz işçinin ölüm nedeni “diğer nedenler” başlığı altında sınıflandırıldı.
Türkiye’de Ekim ayında yaşanan iş cinayetleri, sadece yetişkinleri değil, çocuk işçileri de hedef aldı. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin verilerine göre, Ekim ayında yaşamını yitiren 169 emekçiden sekizi çocuktu.
Verilere göre, 14 yaş ve altı bir çocuk işçi, 15-17 yaş arası yedi genç işçi olmak üzere toplam sekiz çocuk/genç işçi hayatını kaybetti.
En fazla ölüm, 30-49 yaş aralığındaki işçiler arasında görüldü. Bu yaş grubunda 61 işçi yaşamını yitirdi. 50-64 yaş arası 46 işçi, 18-29 yaş arası 32 işçi, 65 yaş ve üzeri 14 işçi hayatını kaybetti. Ayrıca, yaşı tespit edilemeyen SEKİZ işçi de yaşamını yitirenler arasında yer aldı.
NEDEN İŞ CİNAYETİ?
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, iş cinayetleri için şu bilgilendirmeyi yapıyor:
İSİG Meclisi; bütün iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenebilir olduğunun bilinciyle, yaşanan işçi ölümlerini ‘iş kazası’ olarak değil ‘iş cinayeti’ olarak tanımlar. Bu noktada işçilerin sağlığının her türlü ekonomik çıkardan, büyümeden önce geldiğini savunur. Çalışma ortamında emekçilerin ölümünün, sakat kalmasının, psikolojik ve fizyolojik sağlıklarını kaybetmelerinin gerçek nedenini, emeği sadece artı değer elde etme aracı olarak gören, emekçiyi bütünsel bir insan olarak kabul etmeyen kapitalist sistem olduğunu tespit eder.“
