Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkım kararına yönelik tepkiler bugün de devam etti. Müze önünde açıklama Akdeniz Serbest Mimarlar Derneği (Akdeniz SMD) Başkanı Mimar Ali Olgu Ceylan, “Kültürel hafızamıza hep birlikte sahip çıkalım. Antalya Müzesi, şehrin ve ülkenin ortak mirasıdır” dedi.
Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkım kararına karşı eylemler devam ediyor. Yurttaşlar bugün (2 Ağustos) Müze önünde eylemlerini sürdürdü
Eyleme; Müze Çalışma Grubu, sivil toplum kuruluşları ile yurttaşlar destek verdi.
Eylemde açıklamayı Akdeniz Serbest Mimarlar Derneği (Akdeniz SMD) Başkanı Mimar Ali Olgu Ceylan okudu.
Akdeniz Serbest Mimarlar Derneği (Akdeniz SMD) Başkanı Mimar Ali Olgu Ceylan, Antalya Arkeoloji Müzesi’nin korunması yönündeki çağrılarını yineledi. Müze Çalışma Grubu’nun yürüttüğü çalışmaları hatırlatarak tüm katılımcılara ve sivil toplum kuruluşlarına teşekkür eden Ceylan, mevcut yapının mimari ve kültürel değeri nedeniyle yıkılmak yerine korunarak yenilenmesi gerektiğini vurguladı.
“Antalya Arkeoloji Müzesi, sadece bir yapı değil; kentimizin hafızası, kültürü ve geleceğidir” diyen Ceylan, müzenin modern Türk mimarlığının önde gelen isimlerinden Doğan Tekeli ve Tekeli-Sisa Mimarlık Ofisi tarafından tasarlandığını hatırlattı. Yapının, 1950 sonrası mimari anlayışın ve modern müzeciliğin simge yapılarından biri olduğunu söyleyen Ceylan, “Bahçesi, avluları ve sergi alanlarıyla adeta kıymetli eserleri koruyan mimari bir mücevher kutusu gibi tasarlandı” ifadelerini kullandı.
“UZUN SÜREDİR KARARLILIKLA MÜCADELE EDİYORUZ”
Akdeniz SMD olarak yapının korunması için yıllardır aktif çaba gösterdiklerini belirten Ceylan, bu kapsamda kamuoyu bilgilendirme toplantıları, paneller ve çeşitli girişimler yürüttüklerini söyledi. 24 Nisan 2025’te düzenlenen “Antalya Müzesi’ni Yeniden Düşünmek” panelinin, bu çabaların önemli adımlarından biri olduğunu vurguladı. Etkinliğin, tarihi yapıların nasıl korunarak çağdaş müzeler haline getirilebileceğini gösterdiğini dile getirdi.
Ceylan ayrıca, Antalya Bilim Üniversitesi Mimarlık Bölümü ile birlikte yürütülen mezuniyet projelerinde, genç mimar adaylarının müzenin korunarak yenilenmesine dair yaratıcı fikirler geliştirdiğini de paylaştı.
ULUSAL YARIŞMA ÇAĞRISI
21 Temmuz’da, müzenin korunmasını temel alan bir yaklaşımla ulusal mimari proje yarışması açılması çağrısında bulunduklarını açıklayan Ceylan, bu önerinin yalnızca yıkıma karşı bir tepki değil; aynı zamanda yaratıcı ve katılımcı bir yeniden düşünme süreci başlatma daveti olduğunu belirtti. Ceylan, “Bu yapının korunarak yenilenmesi konusunda ulusal yarışma düzenlenmesi, komiteler kurulması ve çalışmalar yapılması için destek vermeye hazırız” dedi.
“LÜTFEN BU EŞSİZ YAPIYI KORUYUN”
Konuşmasını güçlü bir çağrıyla sonlandıran Ceylan, başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere tüm yetkililere seslenerek şunları söyledi:
“Antalya Müzesi, sadece mimari değeriyle değil, kentin kimliği ve toplumsal belleğiyle de yaşamsal öneme sahiptir. Bu eşsiz yapıyı lütfen koruyun. Modern mimarlığımızın bu başyapıtını gelecek kuşaklara aktaralım. Kültürel hafızamıza hep birlikte sahip çıkalım. Antalya Müzesi, şehrin ve ülkenin ortak mirasıdır. Ve bu miras, yıkılarak değil, korunarak yaşatılmalıdır.”
Basın açıklamasının ardından dans gösterisi yapıldı.
NELER OLMUŞTU?
Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkım kararına karşı, Müze Çalışma Grubu’nun çağrısıyla 5 Temmuz’da Antalya Arkeoloji Müzesi önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.
Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkım kararına karşı, Müze Çalışma Grubu’nun çağrısıyla 7 Temmuz’da Antalya Arkeoloji Müzesi önünde basın açıklaması gerçekleştirmişti.
Kültürel mirasın korunmasına yönelik çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşlarının çabalarına rağmen, ödüllü müze binasının tesciliyle ilgili başvuruyu reddeden Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararının iptali için Mimarlar Odası tarafından dava açıldı.
13 Temmuz’da ise Müze Çalışma Grubu tarafından Müze Çalıştayı ve Forumu düzenlendi.
Yurttaşlar 14 Temmuz’da Müze önünde basın açıklaması yaptı
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye’nin önde gelen arkeoloji müzelerinden Antalya Arkeoloji Müzesi’ni 16 Temmuz 2025 tarihinde ziyaretçilere kapatma kararı aldı.
16 Temmuz’da yurttaşlar Müze önündeki eylemlerini sürdürdü
25 Temmuz’da İMO Antalya Şubesi desteği ile eylemler sürdürüldü.
ANTALYA ARKEOLOJİ MÜZESİ HAKKINDA
I. Dünya Savaşı’nın ardından, 1919 yılında İtalyanların Antalya’yı işgali sırasında açıkta bulunan eski eserlerin İtalyan Konsolosluğu’na taşınmak istenmesi üzerine Antalya Lisesi öğretmeni Süleyman Fikri Erten, 15 Ekim 1919’da Antalya Mutasarrıflığına başvurarak kendisini fahri Asar-ı Atika memuru olarak tayin ettirdi. Müze kurma çalışmaları bu tarihte başladı.
İlk olarak Antalya Merkez’deki eski eserler, Tekeli Mehmet Paşa Camii karşısındaki terk edilmiş Bayraktar Baba Türbesi’nde toplanarak geçici bir depo müze oluşturuldu. 1922 yılında bu eserler, mübadele sonrasında boş kalan Panaya Kilisesi’ne (Alâaddin Camii) taşındı ve burada ilk müze binası kuruldu. 1937 yılında müze, Yivli Minare Camii’ne; 1972 yılında ise hâlâ kullanılan modern binaya taşındı.
1988 yılında “Avrupa Konseyi Yılın Müzesi Özel Ödülü”ne layık görüldü. 30 bin metrekarelik bir alana yayılan müzede kapalı sergi salonları, açık hava galerileri, çocuk bölümü, modern sanatlar sergi salonu, konferans salonu, kafeterya ve video gösterim alanı bulunuyor.
Müze koleksiyonu, Alt Paleolitik Çağ’dan Bizans dönemine kadar geniş bir zaman dilimini kapsıyor. Doğa Tarihi ve Prehistorya Koleksiyonu, bölge kazılarından elde edilen eserler, Roma dönemi çömlekleri, Perge kökenli mitolojik heykeller, lahitler, takılar, mozaikler, ikonalar, madeni ve cam eserler koleksiyonun öne çıkan parçaları. Özellikle Perge’de bulunan Roma dönemi heykeltıraşlık eserleri ve müze kurtarma kazılarından elde edilen ünik buluntularla Antalya Müzesi, dünyanın sayılı arkeoloji müzeleri arasında yer alıyor.
Kaynak: Kültür ve Turizm Bakanlığı
