Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkım kararına karşı her akşam düzenlenen kültür nöbetine Muratpaşa Belediyesi ASSİM yerleşkesinde bulunan 29 sivil toplum kuruluşu da katıldı. Müze önünde yapılan açıklamada, “Yıkmayın, güçlendirin” denildi.
Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkım kararına karşı her akşam düzenlenen kültür nöbetine Muratpaşa Belediyesi Abdullah Sevimçok Sivil Toplum ve İnovasyon Merkezleri (ASSİM) yerleşkesinde bulunan 29 sivil toplum kuruluşu da katıldı.
Sivil toplum temsilcileri, etkinlikte Hadrianus, Marcus Aurelius, Apollon ve Zeus gibi antik dönem figürlerinin heykel görsellerini taşıyarak, bu figürlere aitmiş gibi sunulan mesajlarla kamuoyuna ve yöneticilere kültürel mirasa sahip çıkma çağrısında bulundu. Katılımcıların taşıdığı zeytin dalları ve antik tarzda yaprak tacı da dikkat çekici unsurlar arasında yer aldı.

Sivil toplum kuruluşları adına açıklamayı Antalya Barosu’nun önceki dönem başkanlarından Polat Balkan yaptı. Balkan, ASSİM Platformları ve bileşenleri olarak, kent hafızasının vazgeçilmez bir değeri olarak gördükleri Antalya Müzesi’nin yıkım kararının iptalini, bu yöndeki çalışmaların derhal durdurulmasını ve yapının “somut kültür varlığı” olarak korunmasını talep ettiklerini vurguladı.
Balkan, konuyla ilgili olarak ASSİM’de geniş katılımlı bir toplantı düzenlendiğini hatırlatarak, toplantıda müzenin sahip olduğu kültürel, tarihi ve mimari değerlerin altının çizildiğini belirtti. Balkan, toplantıda mevcut yapının yıkılması yerine, çağdaş mühendislik teknikleriyle depreme karşı güçlendirilerek korunması gerektiğinin öne çıktığını aktardı.

Antalya Müzesi’nin yalnızca bir sergileme alanı değil; aynı zamanda kentin kimliğini, toplumsal belleğini ve Türkiye’nin modern müzecilik tarihini yansıtan öncü bir yapı olduğunu belirten Balkan, taleplerini şöyle sırladı:
“Yıkım kararının iptal edilmesi ve sürecin derhal durdurulması, mevcut yapının çağdaş mühendislik yöntemleriyle depreme karşı güçlendirilerek korunması gerektiğine inanıyoruz. Eğer yeni bir müze binası inşa edilecekse, bu yapının, mevcut müzenin yanına, çevredeki diğer kamu alanları da dahil edilerek ve mimari bir yarışma sonucu belirlenen projeyle, şeffaf bir süreç içerisinde hayata geçirilmesini talep ediyoruz. Tüm bu sürecin, uluslararası koruma standartlarına uygun biçimde ve kamuoyunun düzenli olarak bilgilendirilmesiyle yürütülmesini istiyoruz.”
Balkan, açıklamanın sonunda, “ASSİM platformları ve sivil toplum örgütleri olarak Antalya Müzesi’nin yıkımına karşıyız. Bu değerin korunması için başlatılan tüm çabalara destek veriyor; karar vericileri ortak akılla ve toplumun sesiyle hareket etmeye davet ediyoruz” dedi.

NELER OLMUŞTU?
Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkım kararına karşı, Müze Çalışma Grubu’nun çağrısıyla 5 Temmuz’da Antalya Arkeoloji Müzesi önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.
Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkım kararına karşı, Müze Çalışma Grubu’nun çağrısıyla 7 Temmuz’da Antalya Arkeoloji Müzesi önünde basın açıklaması gerçekleştirmişti.

Kültürel mirasın korunmasına yönelik çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşlarının çabalarına rağmen, ödüllü müze binasının tesciliyle ilgili başvuruyu reddeden Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararının iptali için Mimarlar Odası tarafından dava açıldı.
13 Temmuz’da ise Müze Çalışma Grubu tarafından Müze Çalıştayı ve Forumu düzenlendi.
Yurttaşlar 14 Temmuz’da Müze önünde basın açıklaması yaptı
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye’nin önde gelen arkeoloji müzelerinden Antalya Arkeoloji Müzesi’ni 16 Temmuz 2025 tarihinde ziyaretçilere kapatma kararı aldı.
16 Temmuz’da yurttaşlar Müze önündeki eylemlerini sürdürdü
25 Temmuz’da İMO Antalya Şubesi desteği ile eylemler sürdürüldü.
2 Ağustos’ta Akdeniz Serbest Mimarlar Derneği (Akdeniz SMD) müze önünde açıklama yaptı

ANTALYA ARKEOLOJİ MÜZESİ HAKKINDA
I. Dünya Savaşı’nın ardından, 1919 yılında İtalyanların Antalya’yı işgali sırasında açıkta bulunan eski eserlerin İtalyan Konsolosluğu’na taşınmak istenmesi üzerine Antalya Lisesi öğretmeni Süleyman Fikri Erten, 15 Ekim 1919’da Antalya Mutasarrıflığına başvurarak kendisini fahri Asar-ı Atika memuru olarak tayin ettirdi. Müze kurma çalışmaları bu tarihte başladı.
İlk olarak Antalya Merkez’deki eski eserler, Tekeli Mehmet Paşa Camii karşısındaki terk edilmiş Bayraktar Baba Türbesi’nde toplanarak geçici bir depo müze oluşturuldu. 1922 yılında bu eserler, mübadele sonrasında boş kalan Panaya Kilisesi’ne (Alâaddin Camii) taşındı ve burada ilk müze binası kuruldu. 1937 yılında müze, Yivli Minare Camii’ne; 1972 yılında ise hâlâ kullanılan modern binaya taşındı.
1988 yılında “Avrupa Konseyi Yılın Müzesi Özel Ödülü”ne layık görüldü. 30 bin metrekarelik bir alana yayılan müzede kapalı sergi salonları, açık hava galerileri, çocuk bölümü, modern sanatlar sergi salonu, konferans salonu, kafeterya ve video gösterim alanı bulunuyor.

Müze koleksiyonu, Alt Paleolitik Çağ’dan Bizans dönemine kadar geniş bir zaman dilimini kapsıyor. Doğa Tarihi ve Prehistorya Koleksiyonu, bölge kazılarından elde edilen eserler, Roma dönemi çömlekleri, Perge kökenli mitolojik heykeller, lahitler, takılar, mozaikler, ikonalar, madeni ve cam eserler koleksiyonun öne çıkan parçaları. Özellikle Perge’de bulunan Roma dönemi heykeltıraşlık eserleri ve müze kurtarma kazılarından elde edilen ünik buluntularla Antalya Müzesi, dünyanın sayılı arkeoloji müzeleri arasında yer alıyor.
Kaynak: Kültür ve Turizm Bakanlığı






